27 Aralık 2013 Cuma

SONS OF ANARCHY

                                                               SONS OF ANARCHY


     Bu ara ne dersem diyeyim her iki lafımdan biri bu karakterlere dayanmakta... Son 18 ayda beni eve bağlayabilen  tek kuvvet olmalarını mı anlatayım yoksa geriye sadece 4 bölüm kalmasını mı bilemiyorum ama bu diziye karşı büyük duygularım oluştu ve büyümeye devam edeceğe benziyor.  Ne mi isterim bir diziden öyle her şey olsun içinde ama tadında kalsın çok sallamasın hele ki karaktert olayı varya tavan yapsın cuk otursun ve o adamları başka türlü düsünemeyeyimm.


 Eeeeee bir de o muhteşem Harley leri gözümüzün içine sokunca kullanmaktan aldıığım hazzı anlatamadığım motorumun ilerde bu hallere geleceğinin garantisini vermiş oluyor bana............

     Adamlar yapmış be abi dedirtiyorlar ve tabiki artık çok zor bulunan dostluk temasının üstüne basa basa ilmik ilmik işliyorlar tabiki kime göre dostluk orası ayrı bir durum.....
Küçük bir motor çetesi gibi gözüken arkadaşlar hem tarzlar hem de fazla cesurlar gerçi cesur demek bile bu arkadaşlara ayıp ama neyse biz diyelim de siz izlemek istersenin anlarsınız sonundaa...

   Aaa bir tane annemiz var dünyaya bedel ne ister kimden ister belki siz anlarsınız diyorum benim 6 sezon oldu hala anlayabilmişliğim yok ne de olsa...

Sons of Anarchy
 Jack Teyler adamın dibi; öyle bir değişim geçiriyor kii vay be dedirtiyor kardeşimiz her harikati kul çocugun ve yürek kömür gibi süper karakerr...

Benim adamım Opeii; sen nasıl iyisin ya senden bir tane olsa direk kızıma verirdim. Kızım yok ama ne de olsa böyle de adam yok etrafta...

Clay; sorunlu pezevengin teki bakalım ne olacak sonunda göya başkan ama neremin ( biraz terbiyesiz oldu ama bi diziyi zileyin derim)



    Unuttum sanmayın müzikleri ne istemiştiniz hepsi dibine kadar mevcut dağılmak mı sonuna kadar, sarılmak mıı olmaz mııı .... Bütün müziklerinin tutkunu oldum karakterlerin oldupu gibi.... Deplayy sen nesin be dayıcım konuyu kapatan adam seni nasıl olmuşta yazmışlar onu bşr türlü anlamış değilim de neyse nerden çıktın sen böyle..................................................................................................................................................


Motor candır der çeker giderim bezelyelerim



 


6 Eylül 2013 Cuma

KADINLAR NE İSTER



        Farkındayım başlık biraz sert oldu ama bu konuda bayağı bir sert olunca yazmadan edemedim aklımın ucundan düşecek neredeyse yazı ve baktım olacak gibi değil yazayım dedimdi ama sanmayın bu kendini beğenmişlik durumu değil sadece aptala malüm olur hikayesinden alınmadır.......


       Bu yazıyada başlıkla başlayalım dedimdi ve KADINLAR NE İSTER i başlatalım bakalım....

       Dünyanın oluşumundan beri kadına içgüdüsel olarak yüklenmiş hisler var ve bu hisleri ne kadar ileriye atmaya çalışsa da ne kadar görmemezlikten gelse de sonuç olarak içgüdüleri bu oluşumu destekler durumda...
Bunlardan ilki ve en az baskın olanı dikkat çekmek yeni dünyanın oluşumu ile bu belirgin bir durum alır oldu ama her kadında böyle değil tabi ki ve onun içinde çok bu maddede takılı kalmıyorum. 2. si güven duygusu Taş devri zamanlarından beri güven bir kadının olmazsa olmazlarından biri ve buna hakta veriyorum. Korunma içgüdüsü ama tabi ki yeni dünya buna da büyük bir ket vurur durumda çalışma hayatı ve maddi durumun kadınların tarafında değişmesi ailelerin güvenilir olarak kadının arkasında duruşu bu maddeninde yavaş yavaş çürümesine neden olur durumda çünkü artık kadın kendine güvenir durumda...

       Ama gel gelelim belki aile baskısı belki çevre etkenleri belkide yapısal olarak içten gelen baskı 3. maddeyi belki de 4. maddenin yolunu açtığından dolayı 3. maddeye öncelik verir durumda.. Evlilik hişttt sakın beni kandırmayın kim o gelinlik ile kına gecesi ile elindeki 5 taşı düşleyerek ve tabi  ki beyaz atlı prensini bekleyerek uykulara dalmadı ki...     Evlilik yaratılmış bir çözüm noktası ama iyi etüt edilmesi gerekiyor gel gelelim evli olan çiftler ile evliliği bitmiş ayrılmış çiftlerin sorunları aynı sayıda belki evli olanların daha fazla ama bunu dinlendirebilmek başlı başına bir cesaret konusu çünkü herkesin harcı değil tabi ki... Evlilik mutluluk demek bunu bilen biriyim....

      Gel gelelim kadınların içgüdüsel durumuna; bebek çocuk dünyanın döngüsüne sahiplik katmak... Belkide görevini yerine getirmenin mutluluğuna sahip olmak, ama harbiden de hayat oradan sonra başka oluyor onu biliyorum  ve bunun içinde ister istemez başka bir canlıya ihtiyaç duyma durumu mevcut ve o şahsiyette biz çok bilmiş erkekler oluyoruz galiba.... Tabikiii çocuk olana kadar kadın erkeğe çocuğu gibi baktıından erkekte kendini ona bağımlı hissetmekte eee çocuk olduktan sonra ortak ilginin malzemesi bebek olunca kadının gerçek ilgi odağı çocuk olunca erkek dış kapının mandalı moduna girmesi için klonlanmış olduğu aptal salak moduna geçer.. Annesinden sonra yeni bir anneye sahip olan erkek onuda kaybedince ama hayatta çocukluktan başka bir şey bilmediğinden su dökmüş moduna geçmiş bulunur.

      Eeeee o zaman kadın emeline ulaşır ve emeğine ulaşana kadar ki her şey mubah  olduğundan kazandıktan sonra önemini kaybetmiş olması ona bir şey kaybettirmez ve erkeği  gelebileceği durabileceği yere kadar iter... Bu durum çocuk büyüyene kadar böyle devam eder ve kadın bir gün bakar ki herşeyini verdiği evladı onun zaman makinası oluvermiş tekrardan bu sefer başka bir role kendine bencil moduna geçer. Bu süreçte kadın anatomisi menopoz durumuna geçer ve kadın yaşlanıyorum ve göçüp gideceğim eee yapmadığım öyle çok şey var ki modundan çıkmak için elinden geleni yapar... Dünya böyle devam eder işte o çocuklar büyür ve tekrar bu döngü devam eder yaaaa biz aptal erkekler o da bir sonraki yazıya döküverir artık......


                                                                                   BEZELYELER NE İSTER HAYATTAN

                                                                                                         DOSTLUĞUN

                                                                                       GERÇEKLİĞİN İÇİNDE KALDIĞI

                                                                                       BİZİM ZAMANIMIZDA YAŞAYAN

                                                                                               HİKAYELER İLE DOLSUN

26 Temmuz 2013 Cuma

ACIK GÖBEK İLE ÇIKTIK YOLA


         Yazacağım yazacağım dedim dedim en sonunda galiba bayağı toparladım bu postu... Artık kim fikir alır kim ders çıkarır kim uygular kim sallar bilmiyorum ama ben bezelyelik görevimi bir kez daha yapayım dedimdi....


        Konu basit; rejim ve spor  aaaaa konu açılmadan kapandı bazıları için ama yapacak bir şey yok.Belli bir zamandır kim görse fikir alır durumda erkeği kadını genci yaşlısı... Hiç sıkılmadan tek tek paylaşır oluyorum hepsi ile ve şimdide sizlerlede paylaşmak istiyorum bezelyelerimmmm


        Şöyle bir örnek olacak hayatımızda ilk başta doğmadan önce bizden habersiz belli bir model araba verilmiş olsun bize... Bu araba bazısında üstü açık bazısı spor bazısı klasik bazısı iş görür bazısı havalı oluveriyor. Yani kalıtımsal bir durum vücud yapısında da mevcut, ama bunu iyiye mi kötüye mi götüreceğimiz tekrar tekrar bizim elimizde ama onunda bir sınırı var tabi ki.....
         Arabamızı seviyoruz ve bol bol kullanıyoruz. Ama nerelerde kullanıyoruz  her yerde, o zaman iyi bir bakım yapmalıyız..Şunu unutmayalım ömrümüz boyunca aynı arabayı kullanacagiz araca ani yüklemeler yapmamak  çok gaz vermemek gerek  ve tabi ki hor kullanmamakta öncelik olmalı.... Kilo alıp vermemek önceliklerden biri, sakatlık başka bir problem perte çıkabiliriz....

         Arabamız benzin ile çalışıyor ve bilirsiniz ki benzinin içine şeker attığınız anda motor iflas eder. Aracımıza dışarıdan suni olarak şeker almıyoruz bunu unutmayalım. Çünkü aracımızın buna ihtiyacı yok bu böyle biline belki siz istiyorsunuz ama bu sadece bir kandırmaca inanmayın kendinize..Şekeri sildik dimi...

         Aracımızın uzun ömür aynı performansı vermesi için periyodik bakımlarının yapılması gerek.. Buda sporumuz oluyor aracın modeline kullanım tarzına göre bu spor şekilleri değişebilir. Yaşta bunda etkendir ama bir jeppin hiçbir zaman yarış aracı olmasını beklememek gerekir. Ne yapıyoruz uygun sporu uygun zamanlarda inanarak yapıyoruz.

         Aracımızı nerede kullandığımızda çok önemli tabiki; asfaltta mı toprakta mı kumda mı? Onun içinde dış etkenler içki sigara gibi etkenlerden de kaliteli bir yaşamı seviyorsak uzak durmalıyız.. Buda tamam mı yada düşünüyormusunuz..

         Araçtaki yük oranı; sizin binek bir aracınız var ama siz bu aracın taşıması için fazla olan bir kilo taşımaya çalışıyorsunuz. Eeee hem aracı yıpratıyor hem kurallara uymuyor hemde daha fazla yakıt yakma durumuyla karşı karşıya kalıyorsunuz.Araçlarda 4 lastik var ama bizde 2 tanecik ayak ve sadece 40 numara diyelim.. Yazık değil mi? Yada şöyle yapalım 2 elinize 2 tane 1.5 luk su şişesi alalım ve bütün gün elimizde taşıyalım hadi bırakın bütün günü sadece 15 dakika... Hadi 5 olsun deneyin ne dediğimi anlayacaksınız....

       Sigortasız gezmemek gerek dimi kaskoda yaptırmalıyız tabiki... eee ne yapıyoruz kan değerlerimiz ve şeker durumuzu kontrol ediyoruz. Küçümsemeyin yüz yılın hastalığı şeker olacak haberiniz ola....

      Aracımızın bizim kullanım şeklimize göre değiştirmek istiyoruz mesela çelik jant takıyoruz yada cd çalar ekliyoruz... Eee bunlar bu devrin olmazsa olmazı oluyor tabikkkiiii... İşte güzel bir müziğe hoş bir janta kim hayır der he bide üstü açtık mı aracın ooo fıstık durumu tamamdır. Buna da protein diyoruz işte... Protein ağırlıklı beslenmenin avantajlarından bazılarını sayalım; tok kalırsınız kısa sürelerde acıkmazsınız, protein ihtiyacınızdan fazlası enerji olarak vücudda kullanılır ve gerektiğinde yağ ve karbonhidrat olarakta dönüştürülür kısacası hiç biri boşa gitmez durumu vardır, enerjik bir duruma gelirsiniz ve bu enerjiniz 1 saat gibi bir süre sürmez çok daha uzun süre enerjik kalırsınız....( karbonhidrat ağırlıklı ürünlerde problem budur)

       Daha birçok benzetme ve bilgi  vereceğim bu konu ile kişiye göre değişkenlik gösterse de öncelikler bir araba için bile aynıdır. Lütfen dikkat bezelyeler...

     Not: Bunlar sadece örnekler yok hepimiz arabayız diye bitmeyecek tabiki... Sadece bir benzetme haberiniz ola....

 

9 Temmuz 2013 Salı

BEZELYE PİLAV ŞENLİKLERİ


Hakiki Bezelye İftihar ile sunar


         Evet artık belli bir kitleye ulaştığını düşünüyorum BEZELYE hikayesinin ve yerini sağlamlaştırmak istediğinide biliyorum.. Kullandığım bütün sosyal ağlarda bezelye lakabını sevimli bezelyelerimin normal hayatlarında da kullandıkları ve kendi açıklamalarına bile yazdıkları artık dikkatimden kaçar gibi değil. Bu güzel oluşumun bezelyelerini toplamak istememde biz nasıl bezelyeleriz gerçekten bu ünvana layıkmıyız bunun anlaşılması için BEZELYE ŞENLİKLERİ başlatma planlarım gittikçe su yüzüne çıkıyor.

           Şimdilik sadece düşünce aşamasında olan şenliklerin ilk deneme için menüsü çok belirgin olacak ama daha sonradan belki tatlısıda oluverir. Bezelye pilav ayran menümüz olacağı aşikar, ama daha çok dostluklar kazanıp mutlu bezelyelere dönüşmenin formulünü aşılayacağız herkese, genci yaşlısı kim kendini bezelye hissederse bizim yanımızda olsun ki yeni şenliklere cesaret versin hepimize....

Belki böyle olmayız ama olmak için emek harcayabilirz









            Sonu ne olur bilmiyorum ama çantamda motorum da her yerde bezelye taşır oldum. Bu artık kendi tarifime dönüştü ve bunun mutluluğunu yaşıyorum bezelyelerimmm................................

Not:   Mutluluğun resmini çizmiş amerikalı sanatçı  Dianne Dengel, o çizmiş diye biz yenisini yaşamayalım mı yani
                                                                                                         







                                BEZELYE EMRİLYO

2 Temmuz 2013 Salı

BÜYÜK ADA FETİH PROGRAMI




          Daha önceden kararlaştırdığımız gibi başlamıştı gün; sabah kalkıp güzel bir kahvaltıda buluştuk badilerimden biri olan kafadar arkadaşım ismail ile sağlam kahvaltı gerekiyordu bize ve ilk hedef de başarı sağlanmıştı ardından motora atlayıp 35 km yolu 35 dakikada alarak  adalar vapuruna yetiştik. Keyfimizin yerine geleceği vapur gezisi de böylece başlamış oldu.






Vapur gibi adada kalabalıktı ama o kalabalıktan sıyrılmasını daha önceki tecrübelerden biliyor olmamız direk bisikletçilere yöneltti bizi ve esas seyrüsefer başlamış oldu. Adanın başı ve sonu neresidir tekrardan çizildi. Gezmekle yorulunmayacağı bir kez daha anlaşıldı. Her yer bizimdi niye bu kadar seviyorum çift tekeri bir kez daha anladım. Özgürlüğe yaklaştırıyordu beni.... Artık üstümüze yorgunluk çökmüştü ve bunun için dönüşte serin ve keyifli sularada attık kendimizi, artık açlık kafamızı kurcalamaya başlayınca onuda bitirelim dedik ve ne varsa getir garson diye bağırdığımızı hatırlıyorum.. Arttık saat dön diyordu bize ama vapur tazzo chai tea lattesiz olmazdı hemencecik 2 tane kapıp ada vapuru bekle bizi diye koşar bulduk kendimizi...




          Vapur başka bir alemdi kim turist kim yerli belli değil artık istanbul'da, kendi şehrimizde yabancılaşmaya başladık. Televizyonların önünde ömür geçirir yaptı bu dünya bizi... Çıkın sokaklara mutluluk çiçeklerde böceklerde dalgaların sesinde, ben bilmem ama belkide aşkta kavuşmada huzurda...  Kabataş'a yanaşan vapurumuz süpriz yaptı bize ve yağmuru gösterdi. Yapacak bir şey yoktu ve dolmabahçe de çay keyfine karar kılındı yağmurun dinmesi beklenildi geri dönüş yolculuğu için.. Ama iyi ki öyle yapmışız önümüzde bize gösteri yapan Yunus ile tekrardan güler olduk dünyada olduğumuza...


           Mutlu ama yalnız olarak evime döndüm. Belki benim mutluluğumda bu ne bilinirki :)




8 Haziran 2013 Cumartesi

TAKSİM TRİO 1 ve TAKSİM TRİO 2 DOKUZ SEKİZ MÜZİK



      Taksimde öylece yürüdüğüm akşamlardan birinde mephisto'nun önünden geçerken kulağım bir müziğe  gitti ve beni tekrar tekrar içeri çağırıyordu ve dayanılmaz halde içeriye süzülüverdim ilk önce kapının önünde ben bu melodiyi bir yerden biliyorum biliyorum diyerek kendimi yediğimi de belirtmek isterim ve dayanama- yıp içeri daldım hemen sevimli bezelye personellerden birini bulup şu çalan müzik nedir dediğimde ıhhh gibi bilmiş bir ifade ile beni arkasından sürüklemeye başladı ve tatataatam diyerek TAKSİM TRİO'nun önünde yalnız başıma bırakmış oldu... Ne mi yaptım hemen kasaya uçarak elime 3 tane taksim trio aldım tabiki ve kendime güzel bir filtre kahve ısmarlayarak hepsini sindire sindire dinlemeye koyuldum. Ama öyle bir sindirim sistemi varmış ki  bende hala 3 aydır her gün aklıma geldikçe baştan sona dinler buluyorum kendimi...
      Müzik sözden daha çok etkiliyor belkide beni belkide sözlerini ben yazıyorum istediğim gibi o anki ruh halim neyi nasıl isterse..... Hayatta böyle değil mi?

      Hüsnü Şenlendirici Klarnette , Aytaç Doğan Kanunda, İsmail Tunçbilek Kanunda destan yazıyorlar yeniden .... Ne istiyorsanız onu buluyorsunuz bezelyeler benden söylemesi ve karşınızda bu güzellik :)

                           Böyle başlayalım bakalım ne ile karşı karşıya olduğunu bilmeyen varsa diye.....

30 Mayıs 2013 Perşembe

Yarı Zamanlı Home Crossfit



           Başlık öneri üstüne değiştirilmiştir bezelyeler.....:)

        Hişşt karışık bir başlık atmak istedim ama doğruyu söylemek gerekirse bulamadım. Bu seferki konumuz  yazın gelişi ve eyvah son çıkış moduna girme anları bezelyeler....

       Daha önceki spor konulara ait postlarda genellikle yorumlara zamanım yok gibi çokta gerçekçi olmayan ama sebep bulmak istedindiğinde çokta yorulmadan eklenebilen bu cevap ile karşılaşmaktayım... Yapacak bir şey yok der, kolaydan biraz daha zor ama evlerinde hele hele salonlarının ortasında yapabilecekleri 45 dakikalık bir programdan bahsedeceğim. Sanmayın ki bu programın sonunda tamamdır diyeceğiz bu program sadece kurtarıcı vazifesi görecek....

      Uygulama şekline gelince; önceliğimiz bu program kısa sürede farkındalık yaratmak için kullanılacak bir yöntem ve uzun süre yapılması belli bir çalışmadan sonra çokta işe yaramaz.. Bu konu ile bilgisi olan bezelyelerinde hak vereceği gibi bu program spor altyapısı olan ama boşlamış durumdaki bezelyeler ve spor ile çokta ilgisi olmayanlar için geçerlidir. Uygulamanın bu program ile devamı 1 ayı geçmemelidir. Ondan sonrası aynı değerde ve farklı hareketlerle yapılmayacağından dolayı kas yanmaya başlar...

     Gel gelelım bu programı uygulamayı düşünen bezelyelerin gıda çeşitlerine; artık yaz geldi gibi onun için benim çokta birşey dememe gerek yok sanırsam. Az yiyelim mümkün ise hafta içi birşey yemiyormuş gibi yapalım hafta sonu zengin olmuş gibi yiyelim kötümü düşünce....

          Öğün tarifi vermek gerekirse;
 Sabah kendiniz için güzel bir kahvaltı edin derim size...Ama dikkat kendiniz için...
 Öğlen en sevdiğiniz için bu sefer yarısını da o yiyeceğini düşünüp tabağımız küçülsün birazcık...
 İkindi arkadaşlarımız ile sohbetin arasına tost koyalım; öyle tatlı börek çörek değil ama,
Akşam hayatta en sevmediğimiz kimse ona yemek verelim yani hiç birşey gerçi benim bezelyelerim dayanamazlar ufakta olsa birşeyler atarlar önüne,
Spor programımızdan sonra 1 bardak süt verelim sevimli kedimize yorgunluktan sonra aynı zamanda tok kalmamızı da sağlar...
      
       Bu 1 ay böyle devam edecek ama fena durmadı benim gözüme pazarları zengin olacaksınız ona göre hadi cumartesileri de orta gelirli olalım.. Unutmadan söyleyeyim...

      Bakalım şimdi 45 dakikalık programımızın yapılacaklarına;

 Giydik kalın eşortmanlarımızdan birini ve ısınmak oda bu sürenin içinde ona göre,

   Haydi 5 dakika 2 '2.5 dakika olarak ip atlayalım ipimiz yoksa varmış gibi yapalım..

  4'10 sınav zamanı vücud düz eller gögüs bölgesinde olsun lütfen, 5 dakika yeter bu süreye

 4'10 sınava devam vücd düz eller omuz bölgesinde bu sefer, 5 dakikada buna yeter,

 4'10 şınav son hareket, eller gögüs bölgesinde ayaklar yüksek bir yere konularak burnumuzu yere indiriyorz.

 Şınav deyip küçümsememek için size şöyle bir fotograf koymak isterim .Hangi kasları çalıştırır diye,

   
Gördüğünüz üzere direk göğüs ön kol arka kol omuz gizli olarak karın çalıştırır.Sadece şınav değildir 

Şınav setimiz bittikten sonra evde ağırlıklarımız varsa ki bunlar 5 er kiloluk ağırlıklar olmasını uygun görmekteyim. Çünkü işimiz şekillenmek ise iyidir iyi.....................................................................
Dambıl setlerimiz için ön kol ve arka kol olarak 4 hareket vereceğim.  Dambıl setleri ayakta olacak           

12' 2 Dambılları gögsümüze doğru nefes vererek çekiyoruz.....................................................

12'2 Dambılları yan tutup göğüsümüze doğru nefes vererek çekiyoruz......................................
12'2 Dambılları yan tutup göğüsümüze doğru çekerken çeviriyoruz ve nefes vermeyi unutmuyoruz

12'2 Dambılları tek tek kullanacağımız arka kol hareketi için koltuğun köşesine dizimizi koyuyoruz dirseğimizden geriye doğru dikkat sadece dirseğimizden geriye doğru dambılı itiyoruz. Bu hareket arka kolumuz içindir ve faydasını 3 idman sonra göreceksiniz....................................................................
Geriye kalan 20 dakikamızı yazın en önemli bölgesi için çalıştırmamız gerek. Karın bölgesi bu bölge için plates ayrı bir branştır ama yapanlar bilirler plates zorlama hareketler yapılmadığı sürece etkisi görülmeyen bir branştır zorlu hareketleride yanlış yapma riski çok yüksek olduğundan ben daha bilindik ve kesin çözümler önereceğim. Ama karın idmanı yapanlara tekrar bir not düşerim fakir gibi yaşamanız gerek ona göre.. En satışçı kas grubu olduğundan 1 hafta yapmadığınız süre içinde sizi unutur giderler haberiniz ola...................

     

Bu hareketlerin hepsini birer dakika yapmanızı öneriyorum. ilk başlarda zor olacak ama ....

Karın için daha fazla hareket koymak yerine yanlarımız için bu hareketlerin önceliği var derim size....

İdmanı kapamak  için  daha önceden gösterdiğim ve bana göre barfiks adunisinden sonra gelmiş geçmiş en iyi hareket olan günde 3 dakikadan yapıldıktan sonra karın için başka birşey yapmaya gerek duyulmayan plank hareketini veriyorum sizlere... BUnu lütfen deneyin yerçekimine sizde inanamayacaksınız. Saklanan alt karın kasları kendilerini göstermek için ortaya çıkacaklar.
İşte olay bu ilk başta her hareket 30'ar saniye sonradan her gün 5er saniye koyalım 1 dakikada sabitlensin emi...

   Programımız bu bezelyeler fena gözükmüyor şimdiden bu çok diyenleri yada tam tersi ben bunun iki katını yapıyorum diyenleri duyar gibiyim ama belirttiğim gibi bu başlangıç ve spora gidecek zamanı olmayanlar için bire bir... Ama yemek işi onların sorunu onu bilin der çeker giderim bezelyelerim......

Ortalama bir bezelye vücudunun sırrı diri durmasıdır. Bunun içinde kas gruplarının düzenli olarak çalışması gerekir. Kalınlık yada büyüklük doğru değildir önemli olan sadece ve sadece fitt görünmektir zaten devamı bunun ile birlikte gelir. Fittt vücud denildiğinde bunun en iyi göstergesi resim ile anltamam gerekirse buda tek resim olur...Ama ben gene 2 tane koyayım favorilerimden :)
Gögüs omuz kol karın adunis tamamdır tamam olay bu erkek için...



Bulabildiğim en kapalı kıyafet olduğundan dolayı seçildi. Belirgin vücud hatları ve uzun kaslar kadınlar için ideal olan 




Gel gelelim hemsinsim erkekler için büyük bir tüyoya; hayatınız boyunca body bulding yapamazsınız hem zaman mekan  ilişki sorunu çekebilirsiniz. Ama gün içinde eve kaçta giderseniz gidin 1 tane barfiks aleti ile müthiş bir fitt vücuda sahip olamnız sizin elinizde.. Buda diğer postta olacak ona göre.... 

        Not 1 : Hareketler ne kadar yavaş ve dengeli yapılırsa o kadar sonuç alınır...
        Not 2 : Bazı dost kardeşlerden gelen sorulara karşılık ufak bir crossfit programı yazmaktayım ama ondan önce bilgi almak isteyen arkadaşların şu postta bakmalarını rica ederim. 

27 Mayıs 2013 Pazartesi

SAKALLI ERKEKLER ve SAKALSIZ ERKEKLER




     Dikkat çekilesi bir konudur her gün traş olan erkek ile salla pati geziyor gibi gözüken ama her gün traş olan erkekten çok daha saçına sakalına dikkat eden erkeğin karşılaştırılması...  Yapılan çoğu araştırmaya göre kadınlar bakımsız görünen ama bakımlı olan, kul takılan, fit bir vücudu taşıyan, erkeksi tipini kullanmasını bilen tarzda erkeklerden hoşlanıyorlar.... Haksız da sayılmazlar.....
     Gel gelelim konunun esas post olması için yazılmış olan kısmına;

         ....................... SAKAL................... var mı ? .................... Yoksa SAKAL YOK MU?.............


      Her erkek ergenlik çağlarında çok fazla takılır bu konuya hemencecik sakalı çıksındır tek isteği, herkese hava atacaktır. Şunun şurasında gün gelir çoğu erkek hergün traş olmak zorunda kalır o erkeklerin çoğu o günlere lanet okur ama artık lisede değildir ve yapacak birşey yoktur.  Ama bazı erkeklerde bu hususta şanslıdırlar köse yarı köse durumdan dolayı askerlikten muhaf tutulurlar ama gel gelelim belli bir kesim vardır ki bunlar keyifleri gibi sakal bırakabilir veyahut farklı farklı şekillerde kullanabilirler en önemli erkek makyajını, işte bizim konumuzda budur ve nasıl karşılanır karşı cinsler arasında.....

   
İlk başta bunun için örnekler ile yolumuza çıkalım sakalın çeşitlerinden başlayabiliriz....






 Şimdide sakalsız arkadaşlara bakalım durum nedir;

     Yok yok ben almayayım ve şurası kesin aman diplomatik bir işte bana hiç vurmasın dağ gibi adamlar dünyayı kasıp kavuran adamalr bu hale düşüyorlarsa ben orman adam olmaya razıyım... Berberin yanından geçmem orası kesin ahaliii....













Not: Bu postun sonucu bezelye emrilyo için mutlu bitmiştir çünkü yılın 360 günü sakallı gezmektedir:)

Yaza Nasıl Hazırlanıyoruz?




      Sevgili bezelyelerim biraz ağır bir yazı olacak onu söyleyeyim alınanlar olacak sevmeyenler olacak kızanlar da olacak ama bunlar gerçek isteyen okumasın ama bir düşünsün derim ben haksız sayılmayacağımı düşünüp bu yola baş koydum ve böyle bir karalamaca postu çıkıverdi..........


       Mayıs ayı bitmek üzere herkes tatil programlarını yapar oldu yada hafta sonu kaçamakları da diyebiliriz buna bunun çok önemi yok aslında.. boş vakit buldukça mağaza gezen beğendimi alan tiplerdenim severim alışverişi ve etrafta neler olup bittiği gerçekten yaz geldi ve herkes yaza ayak uydurma telaşında vitrinler tiril tiril kıyafetler etekler bluzlar ile ile taşmakta, erkeklerin yeni modeli bol gömlek ve klasik lafı erkeğe kilo yakışıyor sen hiç Murat Boz'un yanında yada Kıvanç'ın yanında dikilme stresine girdin mi be birader....
     
       Herkes bu vitrinlere bakar durumda ve takipteyim o herkes bunlardan birer birer belkide ikişer ikişer alır  durumda eeeee alalım tabiki ama esas konuya gelirsek... Sıkı bir instagram kullanıcısı olduğumdan beri herkes  her fırsatta götürüyor ne bulsa silip süpürüp götürüyor acıma yok kendine acıma yok diyorum ki pazar günü hadi yedin de pazartesi niye eee sendrom diyor o vakit salı niye diyorum ona da cevap hazır canım çekti oluyor ve bütün hafta böyle geçiyor öteki hafta başlarım sözü girene kadar böyle devam eder oluyor.

       Örnekler ile anlatmak gerekirse ; (örnekler ağır ona göre)

a. Frappoccino         800 kalori
b. Limonata              600 kalori
c. Cola                     500 kalori
d. 1 dilim pasta         600 kalori
e. 1 dilim börek        550 kalori
f. 1 dilim chesecake  500 kalori
g.1 dilim pizza          150 kalori
h.1 adet hamburger  450 kalori
ı. 1 porsiyon patates 600 kalori

     Hepsinden üçer tane yazdım bunlar gerçek kaloriler arkadaşlar internette bulduğunuz düşürtülmüş kalorilerden değil anlayacağınız. O  meşhur karışımları yazmıyorum bile iyice gözünüz korkmasın diye.....


    Önerim nedir yiyin güzel güzel yiyin ama ne yediğinizi bilin...ortalama bir kadının günde 1800, ortalama erkeğin ise 2200 kalori alması gerekir.. Küçük bir hesap yaparsak sabah sağlam bir kahvaltı hadi çok az kıyak nutella da var 500 kalori yazdık.. Öğlen tekrar sağlam bir öğün 500 de onu yazdık öğleden sonra ya bir içecek yada ufak bir abur cubur 300 kaloride o desek akşama ve geceye sadece 500 kalori içki yazarsak değmeyin kalorilerin keyfine normal bir akşam yemeği ise anca kafa kafaya ... Az almamız gerek ki kalori yağdan kullanılsın yada yan aktivite spor yapmak gerek ki biraz daha fazla kalori almaya hak kazanalım....

     Türk erkeklerine gelelim biraz da onların canını yakalım bakalım...
      Ne bu hal cemaat hepimiz etli bulgur pilavı gibiyiz. Nerede o spartacusler, game of thrones'dakiler, kimse o kadar olalım demiyor ama önümüze baktığımızda ayaklarımızı görelim, arkamızı döndüğümüzde belimizi tutmayalım bir zahmet....
       Kilo vermek irade ile ilgilidir iradeniz sizi hangi yola götüreceğini belirlemekte sizin elinizdedir.

 

22 Mayıs 2013 Çarşamba

YENİ 2 HEDEF KONDU



        Bezelye blogunu açtığımdan beri farklı bir tarzda da kullanmaya çalışıyorum. Kendim için yapmak istediklerimi buradan dile getiriyorum ki kendime söz vermiş olayım ve bunu yerine getirmek içinde fazlasıyla bir çaba göstereyim.

        Yeni hedeflerimden ilki dövme ve yeni bir dövme..... bayılıyorum dövme işine bu sefer iki tane olacak biri bir şekil diğeri de güzel bir yazı... Buradan paylaşmak istiyorum artık iyice şekillendi kafamda ama son yorumlarda her zaman önemli bakalım beğenecekmisiniz. Bu dövmeyi kafamda iyice şekillendiren çalışkan bezelye Semi'yede ayrı yeten çok teşekkür ederim.....

Beni öldürmeyen her şey güçlendirir. Alman düşünür Nietzche'nin güzel mi güzel sözü 
    Kafamdaki şekil bu söz bu yeri ise yağ sağ kol biceps bölgeme yada omuz başına düşünüyorum.. Boyut çok büyük olmayacak ama güzel olacak sanki... 



    İkinci dövmem ise biraz daha farklı küçük ama anlamlı bir şey olsun istiyorum ve aklımda şöyle birşey var ;

Bunu da iç kola düşünüyorum.. Biraz bayan işi gibi gözüküyor ama  bana hiç öyle gelmiyor ben aşığım hakiki bezelyeme....




Gel gelelim kendime alacağım büyük mü büyük hediyeye... 3 yıldır keyifli bir şekilde benim takip edenlerde bilirler motor kullanıyorum ama bu öyle beklediğiniz motorlardan değil daha çok büyük bir scotter ama yeni fenomenin Honda GBR 250 'lik... Yani anlayacağınız supersport terfi çalışmalarım var. Önümde çok bir süre kalmadı  bu keyfi yaşamak için...













    Bakalım aldığımda sevinç çığlıklarımı duyarsınız.. Şuan son aşama olan ehliyet kursu sınavını bekliyorum. Çünkü bu motoru polis kardeşlerimiz çok sevmiyor ve her fırsatta tabi ki yakalarlarsa çevirmeye çalışıyorlar.. Bu sekmentte beklentimi karşıladıktan sonra daha torklu makinalarda bekler gibi beni...

    Bakalım hedefler düşünüldü yaratıldı artıkta yazıldı gerisi sadece doğru zamanı beklemeye kaldı... Hadi ben kaçar bezelyeler.. Kendinize iyi bir bezelye gibi bakın emi......

                                         Meraklılara ufak bir tanıtım videosu da koymadan edemedim..

18 Mayıs 2013 Cumartesi

SPOR, DİYET, BESLENME




   

           Tekrardan merhaba bezelyelerim,

           Artık yavaş yavaş bloglardan her yerde tatil planları, resimleri, hazırlıkları gözümün içine girer vaziyette ve bunun ilk göstergelerinden biride instagram, internet, twitter, televizyon ve çevremdeki insanların ortak dertlerinden biri olan rejim beslenme ve spor üçlüsün dertlerini görür oluyorum.. Bu seferki karalamamda da bunu biraz kendi tarzımda yazayım dedim sizlere.....

 
            Normal bir bezelyenin 18 yaşına kadar hele hele bu erkek ise 25 yaşına kadar kilo kontrolü ile çok alakası olmayacağını düşünmekteyim. Ama bizim bunu tarzı hayat felsefesi edinmemiz için küçük yaştan bize aşılanması gerekmektedir. Bunun yararını ilerleyen yıllarda göreceğimizi bilmemiz gerekir.

            Standart yalanlar vardır spor için örnek vermek gerekirse; çok çalışıyorum (ne için çalışıyorsun), zamanım yok(elindeki telefona harcadığın zamanın sadece dörtte biri desem), havalar soğuk(vucudun ile sıcak bir ilişkin varmı ki), kapalı alanda spor yapamıyorum(kapalı alanda fast food yiyorsun ama), tek başıma sıkılıyorum(tek başına uyuyorsun ama), yürüyüş bandını sevmiyorum(o seni seviyormu ki)

             İşte ortalama spor yalanları bunlar birde beslenme ile ilgili yalanlara gelelim.....çok acıktım (kim dedi çok acık diye), bugün hiçbir şey yiyecek zaman bulamadım( bulamazsın tabiki elinden düşürmüyorsun telefonunu bir adet elma yemek için ne kaç mesaj hakkı gerekiyor acaba) evde hep kek börek var(evde ütüde var yapıyormusun her gün), arkadaşlarım hep beni zıvanadan çıkarıyor( sende spor yapan arkadaş bul onlar hasta değil ki) ama yemek yemeği çok seviyorum( bende sana yeme demiyorum ki ye ama doğru düzgün besinler ye) düzenli bir hayatım yok ( kim saat 22'de yatıp saat 07:00'de kalkıp önüne kahvaltı geliyor ki düzen dünyada yokki senin yanında olsun .... İşte görüyorsunuz bunların hepsi mazaretten ileri gidecek sebepler değil onun için gelin bakın bakalım size ufak ama çok yararlı tiyolar vermeye çalışayım.


             Hayatta kendiniz için ne yaparsınız sorusuna spor yaparım diye cevap vermenin size faydaları...

  Sağlık, haftada 3 günden fazla spor yapan bezelyelerin ortalama 6 yıl daha fazla ve bu süreyi daha sağlıklı geçirdikleri kanıtlanmış. Spor yapan çoğunluğun % 80'i sigara kullanmadığı saptanmış. Bunun faydalarınıda biliyor olmalısınız. İçki bir keyif aksesuarı olduğu için bende içmeyi az çok sevdiğim için burada kıyak yapıyorum ona..... Beslenme çeşitliliğinde doğru ürünleri kullanan insanların bilinen çoğu hastalıktan uzak durdukları kanıtlanmış.Tabiki genetik olarak bir durum varsa bizi aşar ona göre....

              Şimdi gelelim nasıl insanların nasıl beslenip nasıl spor ve beslenme yapmaları gerektiğine.....

1.Gündelik bir hayatı olanlar: Sabah kalkıp işe gidip akşam geç saatte evine zar zor gelen geldiğinde de hali olmayan çoğunluk bir kesim; evet bunların işi çok daha zor hele hele evli iseler ama onun içinde Amerikalı bilim adamları bir çözüm bulmuşlar... Doğru Beslenme + yarı zamanlı spor bunun açılımı hayatlarında ne olursa olsun bir düzen olan bu tür bezelyeler sabah gerçek bir kahvaltı etmeleri gerekir bunu beraber yaparlarsa da onların ilişkileri için büyük bir artı olarak yatakta uyuyarak geçirecekleri zamanın yarım saatini çalmak öğelene kadar gereksiz besin almamalarını sağlayacaktır. Öğlende iş yerlerinde dikkatli beslenip akşam birlikte tekrar mutfağa girip kısa zamanda yapılan ve saatine göre hafif olan gıdalar tüketeceklerdir ve bunlardan istenen spor çok basit olan ve bir çiftin evliliği içinde önemli olan kumandayı alıp tv karşısına geçmek değil spor ayakkabıları giyip tempolu ve günün sohbetini etmek için yapılacak olan haftada en az 3 kere yürüyüş olacaktır.. ( Dikkat ettiyseniz bu program ile çiftlerin daha çok zaman geçirdikleri ve gerçek bir düzene girdikleri gözlenir)

2. Biri çalışıp biri evde olanlar; bu tür bezelyeler için en önemli sorun ayrı bir yemek düzenidir biri ötekine kıyamayıp sabah kaldırmaz ve kahvaltıyı evden çıkan tost, börek, simit, poğaça çeşitlerinden biri ile açar ve bu çok yanlıştır öteki bezelye ise kendisine kallavi bir sofra hazırlar ve bu sağlıklı olandır çünkü kahvaltı ne olursa olsun en zengin gibi edilmelidir. Öğlen olduğunda işte olan bezelye ekmek ihtiyacı duyar çünkü sabah yediği karbonhidrat kısa sürede tüketilmiş olup tekrardan istek uyandırmıştır ve tekrardan yanlış bir şekilde ekmek arası yada dışarıda yanlış bir şekilde beslenmiş olmuştur. Ama gerçek anlamda vücudun ihtiyacı olan maddeleri alamamıştır. Evdeki bezelye ise zamanı olduğundan dolayı kendine güzel bir öğle yemeği programı yapmıştır ve ardından merakı varsa spor yolunu en kötüsü bir alışveriş merkezinde yürüyüşe çıkmıştır. Buda ortalama bir kadın için 3 4 km. tekabul eder buda hiç fena değildir. Akşam olduğunda dışarıdan gelen bezelye aç bir şekilde evdeki herşeyi bütün gece boyu yer bitirir ve bu ona hiçbir fayda getirmez. Ama evdeki bezelye kendinden mutlu bir şekilde spor yaptığı içinde enerjik olarak ufak bir akşam yemeği ile bunu geçiştirebilir ve bu belli bir süre böyle devam ettikten sonra çiftlerin ilişkisi içinde problem doğurmaya başlar. Birbirlerine zaman ve beraber yaptıkları uğraşları azaldığından dolayı birbirlerine enerjileri düşer ve biri diğerini beğenmez.

3. Bekarlar; bekarlık sultanlıktır der eskiler görünürde bunun anlamı kendine özel zaman ayırmaktır belkide.. Ama hiçbir canlı tek başına yaşıyamaz. Bekarlığı yarım yaşıyan insanlar için problem devam etmektedir. Bunu şöyle açmak gerekirse, mesela aileniz ile yaşıyorsunuz ve çalışıyorsunuz yada okuyorsunuz sabah kalkıyor annenizin hazırladığı güzel kahvaltıyı yiyorsunuz. öğlen iş yada üniversite ortamı öyle böyle öğle yemeği fena olmuyor nede olsa bekarsınız kendinize bakmanız gerekiyor. Ama akşam annenizin eski usul yaptığı yemekler bol yağlı tuzlu ve haftasonları gezmeler tozmalar düzensiz uykular bekarların ortalama 02'den önce uyumadıklarını istatistikleri var. Haftasonları mayalı içkiler kalori kalori ve çaktırmadan fazlasıyla alınan glikoz... sonra bakıyorsunuz vücudda istenmedik kilolar oluşuyor, spor yapayım diyor ama beslenmenize dikkat etmiyorsunuz bunun sonucunda da kısa süre içinde suçu spora atıyor eee tabiki böylece bırakıveriyorsunuz. Bir anda hiçbirşey yememeye başlıyorsunuz bunun yanlışını sizlere söylememe gerek yok sanırsam...

      bu liste 4 5 6 diye gidecek ama bayağı uzun bir yazı olmak üzere ilgilenenler olursa devamı gelecek onu belirtmek isterim ama şimdilik kısa bir program vermek isterim herkese çeşitlendirilmiştir.

a. Fitt bir vucüda sahip olan ve Haftada 3 günden fazla spor yapan ve bu sporu yaparken özel amaçlarının kalori yakmak olduğu bezelyeler için standart olarak beslenme tavuk göğüsü, salatalar, somon balığı, peynir,elma,badem ceviz birer avuç, sebze gibi  tüketimler olucaktır. 20 35 yaş arası bir bezelyenin günlük kalori ihtiyacı 1800 ile 2200 arasındadır bunun ne kadarını almaz iseniz ve ne kadar sporda yakarsanız sinin faydanızdır. Hayatınız boyunca haftada 3 günlük spor yapabilirsiniz çünkü bu sadece yürüyüş bile olabilir.

b. Şekillenme ihtiyacı duyan hem spor yapıp hemde rejim yapmak zorunda olanlar; Başlangıç için en büyük tiyom 3 beyazı silmeleri olur un tuz şeker bu onlara kısa sürede kendilerine güven verecek olan ön kilolarını atmalarını sağlayacaktır. Ardın spor salonun gitmeden düzenli olarak yürüyüş yapmaları olacaktır. tempolarını ve sürelerini kendilerine göre arttırarak. Buda 2. güven noktasını geçirecektir. Ardın orta derece bir spor salonu yazılıp şekllenmek için öncelik olarak kolay plates hareketleri ve ardından gerçek bir diyet için hazırsınız demektir.

c.Ağır spor yapan ve yapacak olanlar için; ağır spor denince bodybulding, crossfitt girmektedir. Bu bezelyeler protein ağırlıklı beslenmeleri gerekir. Düzenli yaşamaları gerekir. Günde 2 saatte haftanın 5 günü spora devam edeceklerinden çok düzenli bir beslenme programı gerekmektedir. Örnek gerekir ise; sabah 3 4 yumurta, peynir, zeytin, süt, öğlen değişmek ile birlikte tavuk göğüs, bakliyat, ton balığı, spordan önce yarım lite yarım yağlı süt  spordan sonra tekrar yarım yağlı süt, 1 adet muz, akşam saatine göre tekrar bakliyat veya tavuk göğüs... Bu sporu yapanlarının hayatlarının felsefesi olması gerekir spor yoksa bıraktıkları an vucüdları onları yarı yolda bırakır. Onun için önerim kendi ağırlıkları ile yapabilecekleri crossfitt sporudur.

d. Spor yapamayan ama şekillenme ihtiyacı duyanlar.. Diyet ürün diye birşey yoktur bunu unutmamak gerekir sadece lifli ürünler vardır bunlar daha geç acıktırır buda önemli bir durumdur. Daha geç acıkmak daha az öğün demek değildir daha az yemektir.. Bunu unutmamak gerekir. Onlar için ise en kolayı tabaklarındaki yemeklerin kapladığı yeri küçültmektir ve tekrar 3 beyazı kesmeleri olacaktır.


    Uzun ve sıkıcı bir yazı olmaya doğru gittiğini düşünüp şimdilik noktayı koydum. Arkadaş bezelyeler ama faydasını göreceğiniz düşünüyorum... Bakalım ilgi olacak mı?
         

16 Mayıs 2013 Perşembe

Yeni Güneşlenme Bölgesi



Yaz geliyor bakıyorum herkes tatilde nereye gideceğiz triplerine girmiş bile, bizim şirket daha belirlemedi tatil programını.. Zaten bende öyle gez gez yapmam Aslanım ile geçiririm ve böylece biraz dünyaya dönerim diyorum...
 
   Ama demokraside çahreler tükenmez bende beyaz bir ırk olduğumdan dolayı biraz kararmanın iyi olacağını düşündüğüm için aklımdaki fikrimi uygulamaya koydum.. Plan şöyle haftanın iki günü uğradığım şantiyelerimden birinin en üst katına çıkıp öğle saati yarımşar saat güneşlenmek... En az 30 metre yüksekte keyifli keyifli kafa dinlemek ve tabiki az çok beni tanıdığınızı düşündüğüm için aklıma koyduğumuda yerine getirmiş olacağımı bilirsiniz ve işte karşınızda sonuçları...




    Küçük bir video ile bölgenin durumunu benim beğenmez halimi ve istanbul'un nasıl bir b.ktan yapılaşma ile karşı karşıya olduğunu bir kez daha görürsünüz bezelyelerim......

İşte karşınızda 30 metredeki güneşlenme hevesi bugünde çıkılacak tepeye bakalım havada güzel maşallah

30 Nisan 2013 Salı

MASA TENİSİ ÜRETİMİ

Spor merakımı artık hepiniz bilir olmuşsunuzdur bezelyeler... Bu merakımı kimi tanısam kimi görsem geçirmeye de çalışmaktayım. Şu ana kadar gerçek spor yapan kimseden zarar görmedim. ( Badi bulding bana spor gelmiyor ona göre) Bu zevki her fırsatta her yerde yaşanmasını istediğimden dolayı şantiyelerimden birinde kalıpçıların boş vakitlerinde canlarının sıkıldığını gördüğümde ve en kısa biçimde onlara keyifli bir uğraş bulmak için ortaya masa tenisi masası yapalım dedim. Hepsi aaa olur ama nasıl sözünü ettiklerinde benim aklımda fikir oluşmaya başlamıştı. hemen playwood ve malzeme tedarikinde bulunduktan sonra iş ustalığa kalmıştı ve daha sonrasında ortaya 400 TL. lik masa çıkmış oldu. Bana maliyete 35 TL. olunca bu işin nasıl karlı olduğuda dikkat kaçmasa gerek bezelyeler...


Boyamakta gerek

Çizgisiz de olmaz he...

pratik çözümlerde gerek

18 Nisan 2013 Perşembe

Nisan ve Deniz Sezonu





Deniz sefası

   Beni tanıyanlar bilirler genelde her yıl yaptığım denemelerden biridir ve bu senede biraz geç olsa da tekrardan canlandırmak istedim bu keyifli deniz sefasını....

    İşim gereği İstanbul'un belli yerlerine giderim yolumda belli aralıklarla Silivri'ye düşer Annem de Selimpaşa'da kaldığından dolayı güzel bir öğle yemeğini kaçırmak olmaz deyip dönüşte yanına uğradım. Tabi ki uyanıklık yapıp önceden haber verince sofra fena bir hal almıştı. Güzel bir sohbet yemek çay sefası ve uğur ile de tanıştıktan sonra sezon açılışını yapayım bari diyerek denize doğru inişe geçtim...

    Su buz haberiniz ola ne zaman ısınır bir fikrim yok. Hava fena değil ama es es videodan da duyuyorsunuzdur rüzgarın sesini.. Çok kalmadım deli demesinler diye ama genede diyenler oldu orası ayrı..
Hep gül anam..



Her yıl yaptığım sürenin biraz gerisindeyim ama hava şartları çok ilerisinde değil onunda farkındayım.. Tavsiye ederim vücud direnciniz çok fazla yükseliyor. Metabolizma hızla çalışmaya başlıyor. Gerçi ben haftada iki kere soğuk suyla duş alırım mevsim fark etmez der çeker giderim bezelyelerim...
Annemin yeni dostu

 

                                       İşte karşınızda videomuz bezelyeler bakalım begenecekmisiniz