21 Nisan 2016 Perşembe

BABACAN


        Çocukken bana sorarlarmış büyüyünce ne olacaksın diye, gerçi her çocuğa sorulan yüz puanlık soruymuş bende klasik cevaplar yerine baba olacağım dermişim onu bir meslek bir olmazsa olmaz gibi görürmüşüm ve hala öyle görüyorum doğrudur olmazsa olmaz. Baba kavramı bana 18 09 2010 yılında saat 09 da sahiplendiğim bir kavram ve her gün daha daha yutkunarak içime çekiyorum. Hani acı yersiniz de su içer üstüne bir ekmeği ağzına tıkarsınız da hala onun tadı geçmez kımıl kımıl olursunuz onu her gördüğümde gözlerim kitleniyor, O ilk camın arkasından karşılaşmamız ile kocaman bir adamın kalbi olduğunu hatırlattı bana şimdilerde tv reklamlarına bile gözüm dolar oluyor ya kalbim büyüyor yada ona olan bağım tavan yapıyor. Nasıl sevdiysem onun her halini, gözlerimi kapadığımda ruhuma vuruyor kokusu...

        Baba olmak; farz oldu bana sarılmak için yaşıyorum ona, Gözlerim karanlığa alışsın istiyorum ki gözlerim açıkken de rüyalara girip onu yaşayayım her anında olayım. Boğazım hep sıcak bir şey içmiş gibi kavrulmuş yaralanmış gibi yutkunurken bile bir yanım yutkunamaz oluveriyor.

        Sımsıkı bir mucizem o benim, hani böyle en olmadık anda gelir ve iste tamam en mutlu anım dersiniz ya işte tamda öyle.... Belki kimsenin süper kahramanı değilim ama olmamada gerek yok aslında ama onun yanında bir figüran olmaya ilelebet varım.
         Varlığım varlığına armağan olsun can yoldaşım canım oğlum......


                                                                                                  TAPINAGIMSIN



          Bezelye duygusal hissediyor.... :)