13 Mayıs 2012 Pazar

Dünyada futbol


Evet, konu gene Futbol. Bu aralar ne yazık ki stresli ve ilginç olayların olduğu futboldan başka birşey konuşulmaz oldu. Ben bu yazıyı yazarken Avrupa'nın Şampiyonlar belirlenmiş olacak. Herzaman günü bugünü düşünen türk futbolu; bazı avrıpa takımları veya örnek vermek gerekirse Borussia Dortmund, Montpellier, Bilboa, lizbon, porto, hoffeniam gibi takımlar hep geleceği düşünüyorlar, zaten geleceği düşündükleri için o gün geldiğinde hazır oluyorlar. Fransa'nın süper takımı PSG 150 milyon euro harcamış, Türkiye' nin en iyi defans oyuncusu Lugano yedek oturuyor. Tek bir oyuncusun değeri kadar olan Montpellier in puan kaybetmesi için bekliyorlar. Bayern Münich solda ribery 40 milyon euro sağda robben 40 milyon euro kalede neuer 30 milyon euro (hem bu oyuncuların alım değerleri bu fiyatlar yani yaratılan bir fiyat değil ) ama orada da şampiyon Borussia Dortmund. Golcüsü levandovski 3 yıl önce türkiye de iyi bir takıma teklif edilmiş o oyuncuyu 400 bin euro ya alıp şuan 15 milyon euro ya çıkartan dortmund şampiyon. Burada yanlışlığı kim yapıyor. Bana göre dünyada iki üç tane sistem var. Biri; hazır ve bazı yetenekleri olan oyuncuları yüksek fiyatlara alıp karma bir takım kurmak ve bu işi kısa sürede halletmeye çalışmak ( tabiki bu başarı bulunduğun lige göre değişir) ki çok zor ve devamlılığı olmayan bir seçim.Biraz bilgisayar önünde oynamak gibi geliyor bu sistem bana fm yi açıp takımı seçip oyuncular alıp sonra iş kötü gidince yeniden açıp aynı oyuncuları almamak gibi geliyor.Sıra benim fazlasıyla sevdiğim ve genel olarak son yıllarda devamlı başarının geldiği tamamen bir fabrika gibi çalışan sisteme geldi. Bunun için bir şema yaratalım bence; örnekler ( barca, dortmund, montpellier, bilboa, porto, ajax, arsenal) ilk başta kulüp gibi yönetileceksiniz. ÖRNEKLERİ yukarıda var size en yakınının ve size uyabildiği kadarını alacaksınız. Bir tane yönetim şeması olacak, herkes birbirine bağlı ve bilgi paylaşımcı olacak. İş bölümü yapılmış bir yerde çalışanlar bilirler, sadece işlerini yaptıklarında başarının geleceğini, (ama şunuda unutmamak lazım bu ülkede kaos sistemi var) parantezdeki sorun içinde kurt lakaplı bir hoca gerekli. Bir duruşu olan yeri geldi mi soruna direk gögüs geren, oyuncunun düşüncesini gözünden anlayan yeteneği görebilen isteyene formayı veren, futbolcunun verimliliğini %80 lere çıkarabilen bir antrenör. (bayağı morinho oldu sanki. Ama bu işi türkiye de yapabilecek en az beş hoca var) Olmazsa olmazlardan biride antrenörün iş yükünü azaltan zamamını kaliteli kullanmadını sağlayan uyumlu sokak ağızlı futbolun piçi olmuş sportif direktör gerekir. Yönetimden en önemli istek transfer ve maddi durumun düzenidir yönetimin sadece bu işlerle ilgilenmesi gerekir. Kulübün yaturım aracı olan en önemli faktör scout ekibidir. Scout ekibi kulübün malıdır, hocanın değil, en az 200 kişilik oyuncu havuzu olmal, ekstrem bir durum olmadığı sürwce uzun süredir gerçek anlamda takip edilen oyuncular antrenöre sorulur analizleri yapılır artıları eksikLeri karşılaştırılır ve transfer yapılır. Tabiki herşey toz pembe gitmeyebilir eksikler olabilir ama kurt hoca bu eksiklikleri kadrosundan bulup çıkarması için oradadır. Bundan sonra yönetim olarak sizden istenen sorunlar aşşağıya inmeden kesin bir şekilde sonuçlandırılmalıdır. Sonuç şampiyon olmak için değil, takımın başı dik alkışlanarak sahadan ayrılmasıdır. E tabiki şampiyon olursak birey demeyiz he..            t

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder