9 Ağustos 2012 Perşembe

ANNENİN ELİ DEĞİŞMİŞ GİBİ

    Ramazan geldi biz daha annemiz ile iftar açamamanın huzursuzluğunu yaşarken yakışıklı kuzenim abi halama gidelim mi deyince benim kafada hemen şimşekler çaktı anneme de bir iki gün önceden haber edince azda olsa neler ile karşı karşıya olacağımızı bilerek hevesli bir şekilde  programı yaptık. Babam da bu programa ortak olurum ve sizi ben götürürüm deyince bizim keyfimiz iyice yerine geldi tabiki... (Gerçi keşke dönüşü düşünerek arabayı alsaymışım)
    Günün dertlerini biraz erken bitirip Beylikdüzünde buluşalarak yola koyulduk istikamet selimpaşa olunca erken gidebilirsek çok temiz olduğunu düşünmesemde soğukluğundan fayda umacağımı hissederek denize girme hevesiyle yazlığa geldik. Hemencecik babamın bizden arakladığı şort koleksiyonundan giyilecek şortları beğenip denize doğru fırlayınca yolda canım Annemide görüp onuda tekrardan yanımıza katıp suya cullop atladık ve ardından hararetimiz sıfıra düştü. İftara daha bir saat olmasına rahmen annem ballandıra ballandıra etli yaprak sarmasını anlata anlata bizim ağzımızın suyunu denize taşırmamıza sebep oldu. Yakın zamanda yaptığım ve nasıl sevdiğimizi iyi bilen annem tekrardan yassı kadayıfı yaptım deyince EFE'nin damarlarının gözükmesi çok anlamlıydı. Eve geçtiğimizde mis gibi dolma kokusuyla iftarı açmamız ile dolma bitti sesi arasında çok fazla bir zaman yoktu. Böylece çayımızıda yudumlayıp hadi gece pazarına gidelim hevesiyle eh birazda yürümek iyi olur dersecine yol aldık gece pazarına, ama pazarın eski havası yokmuş tel maşa edasıyla turlayıp hadi biz kaçar pozu verdikten sonra bu sefer silivri otobüsüyle akraba ilişkilerimizi geliştirmek zorunda kalarak istanbul il sınırlarına girdik..


Resimler kabiliyetsiz fotocunun elinden çıkmadır; yoksa bu kadar çarpılmış değiliz
       Güzel Annemizin ellerinden öper sevgili babamada teşekkür ederim. Aslan kuzenimede bir söz burdan lazım ; Buluştuk marka siparişi veriyordu ayrıldık marka sipari vermeye devam ediyordu. Tamamen tüketim toplumu olan türkiye'nin bu duruma düşmesindeki en büyük sorunda biraz genç nesil olsa gerek....(tabiki onlara bu fırsatıda veren anne babalar)

   Not: Annemlerin yazlığın arka tarafı kocaman bir karpuz tarlası o koca koca karpuzları tanesi 1 TL. den hemen oracıkta satıyorlar. Ama marketlerin eline geçince fiyat kilo başı 70 kuruş oluyor. 6 7 kiloluk bir karpuzda böylece 5 TL. ye geliyor. Bu bir Soygun değilde nedir he
      

6 yorum:

  1. Teşekkür ederim kaptan Mr.E

    YanıtlaSil
  2. Ne güzel olmus Begit bu bulusma!
    Karpuzlara gelince; olan her zamanki gibi üreticilere ve biz tüketicilere oluyor.
    Araya kim girerse parayi götürüyor...

    YanıtlaSil
  3. Sorma özlemişim çok annemi... Komisyonun komisyonunun komisyonunu alıyorlar artık yazık çok yazımI

    YanıtlaSil