Babalarımız sevdirdi bize futbolu, küfür etmeyi, sigara içmeyi, elinde kumanda yerine kitap, ağzında sigara yerine Nazım Hikmert ten sözler olsaydı belki bizde severdik müziği kitabı, ağzımıza küfür yerine iki güzel laf gelirdi belki de...
Annemiz alıştırdı bizleri hazıra konmaya, suyu bile hazır meyve tabağımızın yanına koymazmıydı. Sabah bizden önce kalkıp kahvaltımızı hazırlayıp ütümüzü yapmazmıydı, yeri geldi mi kocaman adamlar bizlerin tırnaklarını kesmezmiydi.
Yıldızları izleyecek saatte akşam ezanı okununca eve gel demediler mi!
Sigara içerken karşılıklı yakmışken bu kötü sen içme derken onların sözlerini dinlerken bizlere yalan söylemeye alıştırmadılar mı!
Biz nasıl dünyaya geldik diye sorunca, leylekler getirdi imajını çizip bizleri salak yerine koymadılar mı!
Biz doktorculuk oynarken, hayır sen git çöpçülük oyna diye halının üstünü temizletmediler mi! Bizlere...
Televizyon da insanlar öpüşünce kapa gözlerini demelerine gerek kalmadan gözümüze sabun kaçmış gibi olmadık mı! bizler
Bizler evimizde kendimiz olamadık ki, prens, çöpçü, cansız varlık rollerine bürünmekten biz bir erkek olmayı öyle geç ögrendik ki, belki de öğrenemedik ama bundan sadece biz mi sorumluyuz!
Odun olmayı biz mi istedik yoksa odun olmamız için bizi çok sevdiklerinden onlar mı uğraştılar. Siz siz olun çocuklarınıza bir birey gibi davranın, duygularını, hislerini, samimiyetlerini, her hallerini sizin ile paylaşmalarına yardım edin ki gelecek nesillere güzel evlatlar yetiştirsinler der Bezelye